Yusuf Suresi | 3
Biz bu Kur’an’ı vahyederek kıssaların (geçmiş milletlere ait haberlerin) en güzelini sana anlatacağız. Şu bir gerçek ki daha önce sen (bunları) bilmeyenlerdendin.
Yusuf Suresi | 18
Bir de gömleğinin üzerinde sahte bir kan (lekesi) getirdiler. (Yakub:) “Hayır!” dedi, “nefisleriniz sizi aldatıp (böyle kötü) bir işe sürükledi. Artık (bana düşen umutla) güzel bir sabırdır. (Bu) anlattıklarınız üzerine, yardımı istenecek ancak Allah’tır.”
Yusuf Suresi | 19
Nihayet bir yolcu kafilesi geldi, sucularını (kuyuya) gönderdiler. O da (gidip) kovasını sarkıttı (Yusuf da sarkan kovaya sımsıkı yapıştı). “Hey müjde! Bu(rada) bir oğlan (çocuğu var)dır.” dedi. Onu bir ticaret malı olarak (başkalarından) sakladılar. Halbuki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendi.
Yusuf Suresi | 21
Onu satın alan Mısırlı (azîz), karısı (Züleyha’)ya: “Ona yerli yerince bak; ola ki bize faydası dokunur, yahut onu evlat ediniriz.” dedi. İşte bu şekilde Yusuf’u o yerde yerleştirdik, ona rüyaların “yorum ilmini” öğrettik. Allah dilediğini yapmakta mutlak galiptir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yusuf Suresi | 23
(Yusuf’un) evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murad almak istedi. Kapıları sımsıkı kapadı ve (Yusuf’a): “Haydi gelsene!” dedi. (Yusuf da): “Allah’a sığınırım (sana yaklaşmaktan). Doğrusu o (kocan) benim efendimdir, bana çok güzel baktı (ben ise iyiliğe karşı nankörlük edemem). Gerçek şu ki; zalimler (nankörler ve zina edenler) iflah olmaz.” dedi.
Yusuf Suresi | 24
Hakikaten kadın (Züleyha) ona niyeti (bozmuş, kavuşma planını) kurmuştu. Eğer, Rabbinin (zinadan alıkoyan) kat’î delilini görmeseydi, o (anda Yusuf) da onu arzu etmişti. İşte bu (delilimiz), böylece ondan fenalığı ve fuhşu gidermemiz içindir. Çünkü o, bizim ihlasa erdirilmiş (seçkin) kullarımızdandı.
Yusuf Suresi | 33
(Yusuf:) “Ey Rabbim! Zindan bana, onların beni kendisine çağırdıkları şeyden daha sevimlidir. Eğer onların tuzaklarını benden çevirmezsen, (olur ki) onlara meyleder ve cahillerden olurum.” dedi.
[22/01 17:09]
Yusuf Suresi | 35
Sonra onlara (Kıtfir ve adamlarına, Yusuf’un suçsuzluğuna dair) gördükleri delillerin ardından yine de (dedikodunun kesileceği) bir zamana kadar onu, zindana atmak fikri (daha) uygun geldi.
Yusuf Suresi | 42
Onlardan kurtulacağını anladığı kimseye de dedi ki: “Efendinin yanında benden söz et (suçsuz olduğumu söyle).” Ama şeytan, efendisine anmayı ona unutturdu da (bu yüzden Yusuf) birkaç yıl daha zindanda kaldı.
Yusuf Suresi | 50
(Bu yorumu duyan) hükümdar: “Onu bana getirin.” dedi. Elçi de ona gelince (Yusuf, zindandan çıkmayı hemen kabul etmeyip elçiye): “Efendine dön ve ona ellerini kesen kadınların o andaki halleri ne imiş sor. Şüphe yok ki Rabbim onların tuzaklarını hakkıyla bilendir.” dedi.
Yusuf Suresi | 52
(Elçi, kadınların bu itiraflarını Yusuf’a iletince, o da şöyle dedi:) “Bu (benim böyle sordurmam; vezirin) yokluğunda kendisine hakikaten ihanet etmediğimi ve hainlerin hilesini şüphesiz Allah’ın başarıya ulaştırmayacağını (herkesin) bilmesi içindir.” dedi.
Yusuf Suresi | 57
İnananlar ve ‘Allah’ın emirlerine uygun yaşayanlar’ için, âhiret mükâfatı elbet daha hayırlıdır.
Biz de dünyada alalim her iyiligin guzelligin karsiligini istiyoruz dayanamiyoruz oysa ayette ahiretteki mukafat daha hayirlidir diyor. 😐 bize bir ömûr caliscaksin ama 1 kurus almayacaksin ama ahirette guzel bir köskün olacak deseler... (ki deniyor) ama yasarken insan zamani ahireti asl olani unutup neden neden hep calisiyorum ama 1 kurus bile kazanamiyorm diye yipratiyor kendini... çok garip bir insanogluyuz hakkaten... nedne idrakimiz kisa suruyor yasarken bu kadar zor oluyor??
Yunus emre dizisinin bir sahnesinde dior du ya zor olmasa herkes kolayca yapsa... kim aşkı sadık bilebilir miydik?? Yahut gercek aşıkların sadakatinin üstü kapanmazmiydi. Haksizlik olmazmiydi... âh...
Yusuf Suresi | 101
“Rabbim, sen bana mülk (ve saltanat) verdin ve sözlerin (rüyaların) tâbirini öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada ve âhirette velîm (sahibim, gerçek dostum) sensin! Benim canımı müslüman olarak al ve beni sâlih (mü’min)ler arasına dahil et.”
Yusuf Suresi | 102
(Ey Muhammed!) İşte bu, sana vahyettiğimiz, (senin görüp bilmediğin) gayb haberlerindendir. Onlar (Yusuf’a yaptıkları) işlerde ittifak edip hile ve düzen kurarlarken sen onların yanında değildin.
Yusuf Suresi | 103
Ama sen, ne kadar istesen/üstüne düşsen de, yine insanların çoğu iman edecek değillerdir.
Yusuf Suresi | 109
Senden önce, memleketlerin (şehirlerin) halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (peygamber) göndermedik. (İnanmayanlar acaba) yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? ‘Allah’ın emirlerine uygun yaşayanlar’ için âhiret daha hayırlıdır. Siz hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Yusuf Suresi | 111
Elbette temiz/gerçek akıl sahipleri için onların hayat hikayelerinde (büyük birer) ibret vardır. (Bu Kur’an) uydurulan bir söz değildir. Ancak o, önceki (ilâhî kitapların asıllarını) doğrulayan, her şeyi açıklayan (bir kitaptır), iman eden bir toplum için de bir yol gösterici ve rahmettir.
Elhamdulillah...
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.... (Kuşların nağmeleri yerine ümidin suskunluğunu....)
22 Ocak 2017 Pazar
Yusuf Suresi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder