Zihnimiz ve kalbimiz binbir parçaya bölündü.
Her tarafa yetişmeye çalışıyoruz.
Yorgunuz, asabiyiz ve gerginiz.
Hayatın gürültüsünden birbirimizi göremiyoruz.
Bağırıyor ama sesimizi duyuramıyoruz.
Gürültü var; bağıranların sesini duyamıyoruz.
Bakmalı, görmeli ve seyretmeliyiz…
Seyrimizi not etmeliyiz…
Vakit daraldı çünkü ve sözler birikti.
Vakit daraldı ve söyleneceklerin çoğu henüz söylenmedi.
Durup dinlemeliyiz,
Durup dinlenmeliyiz,
Durup düşünmeliyiz,
Ama durmalıyız önce.
Durmalı, durulmalı, durulanmalıyız.
Ve içimize doğru bir yolculuğa çıkmalıyız.
Yola çıkmalı, yolda olmalı ve yol almalıyız.
Yolu bulmalı, yol olmalıyız.
Ne demişti şair:
“En uzun yoldur, insanın içi”
ömer tuğrul inançer
http://maviim.blogcu.com/en-uzun-yoldur-insanin-ici/4893123
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.... (Kuşların nağmeleri yerine ümidin suskunluğunu....)
4 Nisan 2013 Perşembe
En uzun yoldur insanın içi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder