Her şey standartlaşmadan evveldi.
kapı demek misyonunu ilk dışarıya yansıttıgın bir perde demekti.
Yapıldığı malzemesi biçimi stili yansıttığı dönemi ve kültürüyle ailenin yapısını yansıtırdı. üstündeki morifler düşünce sistenini tokmakların çesidi yine kültünü ve nasıl bir aile yapına sahip olduğunu anlatırdı yoldan geçenlere.
Kapı çalış şekline göre içerdekiler hazırlanır geleni öyle kabul ederlerdi. Hatta kapıyı kimin açacağına yine bu tokmak çesitleriyle karar verilir tiz sesli küçük tokmak çalınırsa evin bayanları misafiri buyur eder ancak tok ses çalarsa gelenler arasında beylerin olduğu anlaşılırdı. sözlü ve yazılı değildi kurallar. herkes bilirdi sessizce uygular saygı duyardı birbirine. tevazu yüz kızarmakmaklık diye bir şey vardı. Baş öne eğilince utangaçlık sıkılganlık olarak adledilmez karşıdakine saygı duyduğu için müsade eder bakışlarıyla onu rahatsız etmezdi. Varlığını kabul ettim insan bildim buyurasın demekti bir nevi. perdeydi.
kapıda öyle bir perdeydi işte bahçeli 2 katli geniş ailenle yaşadığın evinin özeli dışarı çıkmasın ama nasıl bir aileyiz gelenler girecekler bilsin ki ona göre kendini hazırlasın içindi. ön tanıtımdı bir nevi şimdilerin fragmanı. Bilen edebini ona göre takınıp öyle girerdi.
Sonra bir kapı kültür den başka o hanenin durumunu ve orada ne kadar süre ile oturduğu oturacağınıda yansıtan bir elemandı. hatta elemandır hala gecekondularda. Bazen bir perde yahut herhangi bir deliği kapatıcı şey kapı görevi görür. Hani küçükken oynadığımız evdeki yastıklarla minderlerle kendimize yaptığımız o küçük ama güvenli el yapımı evimizin kapısı gibi... deliği kapatacak içeriyi güvende tutacak herhangi bir şeydir kapı.
Kapı çok şey anlatır insana. Okuyabilmek gerekir ancak. bir de standartlaşmaması. ama standartlaşan yalnızca kapılarımız olsa diymi? Sahi evlerimiz ve evimizi oluşturan her şey bizimle şekillendiğine göre ve bir süre sonra bizi de şekillendirdiğine göre... biz de standartlaşmış tek tip insan tipine bürünmüş olmayalım? nerede bizim biricikliğimiz? unique olmak hani popülerdi?? Western countries in tıpkısını yapmak mıdır unique lik? Âhh sözlük nerde...
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.... (Kuşların nağmeleri yerine ümidin suskunluğunu....)
19 Ocak 2016 Salı
Kapı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder