daire ile küre,üçgen
ile prizmai kare ile küp arasında nasıl bir derinlik farkı varsa,ankara ile istanbul
arasında da aynı şekilde bir derinlik vardır. '' arasokakların tarihi adlı bir dücane cündioğlu kitabında ki doğrudur,
aradaki fark derinlik farkıdır. e böyle olması doğal değil midir sizce de.
istanbul; osmanlının başkentiydi,gözdesiydi. medeniyetlerin birlikte
yaşamasından meydana gelmiş bir zenginliği vardı ve az biraz yontulsa da
etkileri hala sürmekte olan bir şehirdi.
Ankara yeni Türkiye cumhuriyetinin başkentiydi velhasılı her
şey modern olmalıydı. Osmanlı dönemi bitmiş yeni inkılaplar yapılmış yeni bir
sürece girilmişti/girdirildi sanılmıştı. Aslını inkar ve batıya özentinin
ifadesiydi.
Yurtdışından mimarlar
geldi, modern yapı yapıldı sonra birileri güçlendi olmadı biz Selçuklu
Osmanlıdan geldik ikisi birlikte bizde daha iyi durdu dedi üstüne Osmanlı
selcuklu motifleri kemerleri kondurdu yapılara. Sonra bir başkası güçlendi
elini masaya vurdu yeniden söktü konan eklentileri sonra sonra… derken Ankara
işte bu halkın o bocalama tarihinin izleri oldu sanki. Güçler dengesizliğinin
aynadaki yansıması… Yeniyle eski arasında sıkışmışlık kendini inkarla bişi olma
telaşıydı Ankara artık adeta.
İstanbulda da bu tür bir imtihan, çelişki vardır sanki. Göz bir tek kendini görmezmiş diye bir
tabir vardır. içinde yaşadıkça Şekilleşir İstanbul hissedilmez ve kör bir sevda
olur dillerde.
‘’ İlber ortaylı
tarihi bilmek çok gerekli mi? Sorusuna
söyle cevap vermiştir;
Bu kaşınmak gerekli
mi diye sormaya benziyor. İnsan kaşınması gerektiğinde kaşınır. İnsanın kaşınmasını engelleyemezsiniz. Tarihi bilme
ihtiyacı , tıpkı kaşınmak ihtiyacı gibidir. Çünkü insanoğlu geçmişini bilmek
ister tarihinde nelerin olup bittiğini bilmek ister. ‘’
Tarihi öğrenmek
kaşınmak kadar tabi bir şeyse, niçin bu kadar tabi bir şey, tabii bir biçimde
gerçekleşmiyor ve gereklilik meselesi hala bir sualin mevzuu yapılabiliyor?
Herhalde şundan:
kaşınmak tabii bir ihtiyaçtır ve insan ihtiyaç duyduğunda kaşınır. Bu doğru.
Ancak kaşınacak mahal yaralı ise, kaşınmak yarayı tahrib eder ve istenmeyen
sonuçlara yol açar.
Hasılı yaralar
deşilmeden ve yaralar deşildiğinde acı duyulmadan kaşınılamaz. Tarih öğreniminin
acı vermesi de sanırım bundan. Çünkü bu ülkede yaraları kaşıyanları kaşıyorlar.
Bakınız sonunda
nereye geldik? Geçmişi öğrenmek , kendisi tarafından değil, başkaları
tarafından kaşınmak ihtiyacı duyanların işiymiş.
İşte İstanbula herkes mutlaka gitmeli bir şekilde, geçmişini
deşmek için gitmeli ama üstten birileri tarafından tatlı tatlı kaşımak için
değil.
Hintli bir alimin söylediğine göre istanbul; İslam dünyasında İstanbul Arapça yazılmış
eserlerin en büyük merkezi. Peki bu
merkezilik bize şimdiye kadar ne kattı? Nası faydalandık nası bu bir üst
seviyeye çektik? Nası bir etkisi oldu?
Hayır hayır İstanbul
daha da iyi tutulmalı; aaa İstanbul
deyip turistik bir yada anlık bi kahkaha olmamalı İstanbul; ahh olmalı sanki.
Ankarada reddettiğimiz geçmişizi deşebileceğimiz yer olmalı daha bi acımalı
istanbulda canımız. Kaşınmalı deşilmeli yaralar özümüz görülmeli geçmişimiz
kabul edilmeli benliğimizce sonrasında inşa edilmeli yeni! Bizim olmayan
geleceğe bakarak değil bizden olanlarla oluşturulmalı yeni. Kendimizden
utanarak değil bocalayarak değil kaşınan yerlerimiz yara olan yerlerimizi
yavaşça kendinden iyileşmesini bekleyerek iyileşmeli ve güçlenmeli sanki.
İstanbul bilinçaltında var olan yaraların yerini tesbit etme
şehri sanki ve Ankara yaranın üstü yara bandıyla kapatılmış
bir yara sanki hava alamayan yara iyileşemiyor üstüne bir yenisi yapıştırılıyor
yapışanlar attıkça görünmeyen yara yok olacakmış gibi.
Yani istanbuldan ankaraya ankaradan istanbula… bu iki karşılaştırma
bir seçim değil bir süreç sanki.
İç Anadolu, güneydoğu, doğu gibi diğer bölgelere
serpiştirilmiş gerçeklerin! toplanıp bir arada bulunabileceği, tek bir haritaya
sığan bir süreci.
İkisinde de yanlışlar olan şehir hemde çok yanlışlar
herhangi bir şehrin bir yanlışına takılıp onu sayıklamak yerine yanlışlar
içinde yanlışların yanlış olmadığı şehirler belki de. Ne bileyim ikiside zor işte.
Birinde diğerini görmek diğerinde berikini görmek, yada maalesef hiçbir şeyi
göremez hale gelmek!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder