Çalışmak… toplumda ahlaki bir ölçüt olarak bilinen bir
eylem. Seneler geçtikçe onca teknolojik
alet varken, geçmişe göre daha kısa zamanda yaptığımız onca işimiz var hala
neden zamanımız artmıyor? Hala neden sürekli uğraşıp duruyoruz… Bunca çalışmaya emeğe rağmen iş yükümüzü azalttığımız
vakitlerimize rağmen ve mutlu boş, günler hayaline rağmen neden… Çelişki
yok mu sizce de?
Çalışmak sadece para kazanmak değil, çabalanan süre zarfına
bakıldığında hayatımızın kontrolünü eline alan uğraşlar bütünü. Birileri
tüketsin diye birileri üretiyor ve ürettikçe tüketen tükettikçe üreten garip
bir insan oluyor şahıs… Kedinin kuyruğu etrafında dolaşması gibi odaklanmışız ilerleme yok sadece
kovalıyoruz…
Russel’in Esir Devleti Ahlakı’nda demişki:
‘’’Belirli bir zaman içinde bir takım insanların çamaşır
mandalı yapımında çalıştıklarını varsayalım. Bunlar günde diyelim ki sekiz saat
çalışarak dünyanın bütün mandal ihtiyacını karşılayacak kadar üretim
yapmaktadırlar. Birisi çıkar aynı sayıda işçinin aynı çalışma süresi içinde
öncekinin iki katı mandal yapmasını sağlayan bir buluş ortaya koyar. Ama
dünyanın iki kat fazla mandala ihtiyacı yoktur. Mandallar zaten o kadar ucuzdur
ki, daha ucuza satılsa bile daha fazla satın alan olmayacaktır. Aklı başında
bir dünya olsa, bu durumda mandal yapımıyla uğrasan herkes sekiz saat yerine
dört saat çalışır ama bunun dışında her şey eskisi gibi yürürdü. Gelgelelim
içinde yaşadığımız dünyada insanlar hala sekiz saat çalışmakta gereğinden çok
sayıda mandal yapılmakta, birtakım insanlar iflas etmekte ve mandal yapımında
çalışan işçilerin yarısı işten atılmaktadır…’’
Bunun sonucunda yine öteki planda olduğu gibi bos vakit kalır insanlara , ama bu sefer insanların
yarısı çok fazla çalışırken, öbür yarısı tüm aylaktır.işte, nasıl olsa alacak
boş vakit bütün insanlık için mutluluk kaynağı haline getirileceğine bu şekilde
ne yapıp edip evrensel sefalet kaynağı haline getirilmektedir. Bundan daha büyük bir delilik düşünülebilir
mi?’’’
Çalışırken bir anda kilitlenmiş robot misali kukla olmuşuz.
Şöyle bir durup, soluklanıp, Asıl gayemiz neydi? ne için çabalıyorduk, bir
düşünme zamanı gelmedi mi? Ne için çalısıyorduk sahi biz?
1 yorum:
bu mevzuda söylenebilecek en duru sözleri Kosmos söylemişti:
"Ben çalışmaya çoktan yüz çevirdim. Yüreğim, verdiğim emeğin karşılığı bir şey ummasın diye yüz çevirdim. Çünkü bütün emeğinden ve emek çeken yüreğinin çabalamasından insana ne fayda var? Bulamadım… Çünkü o zaman insanın günleri hep dert, emeği keder oluyor. Geceleri bile yüreği rahat etmiyor.
İnsan için yemeden ve içmeden ve emeğiyle canını sevindirmeden başka bir şey yok. Bunu yapan da Allah. Çünkü Allah hikmeti, bilgiyi, sevinci kendi önünde iyi olan adama veriyor. Fakat Allah’ın önünde iyi olana versin diye toplama ve yığma zahmetini suç işleyene veriyor."
Yorum Gönder