24 Şubat 2013 Pazar

Chicago


2011 yazı work and travel sayesinde gidip 3 ay orada çalışıp deli gibi gezdiğim şehirdir. 

Rakibimiz hersheys karşısında ghirardelli de çalışmıştım kasiyer olarak. bir iki ürünü dışında bütün ürünleri kosher denilen müslümanlarında yiyebildiği ürünlerdendir. tüm yaz dondurma ve çikolata yiyerek geçirmiştim eğer yolunuz düşerse şiddetle tavsiye ederim. sundae lerinden mutlaka yeyin. 

Gerçekten çok hoş bir şehirdir ve insanları da diğer amerikan şehir ve eyaletlerindekine göre çok daha nazik kibar ve temizdir. 1870lerde olan yangın yüzünden genelde ahsap agırlıklı olan chicago yapılarının yanması sonucu şehir yeniden planlanmış ve dünyada ki ilk kuleler burada yapılmıştır. frank loyld write in da oldukça çok yapısı vardır ayrıca müzelerden birinde de çizimler ve tasarladığı sandalyeler sergilenmiştir. 
 


Şehirde en sevdiğim yerlerinden biri de müzeler kampüsü dür. Özelikle hava karardıktan sonra göl kenarından şehrin o ışıltılı kulelerını izlemek harikadır. ayrıca bu kampüste bir çok aktiviteye de dek gelebilrsiniz chicago astronomy çalışanlarınca oraya yayılmış araç gerek ve o muhteşem gök teleskoplarıyla satürnden tut her tür gök cismini hava sartlarının elverdiği ölçüde görebilir izleyebilir ve ordaki grupla arkadaşlık kurup hertür sorunuzu sorabilirsiniz.
 

water tower yanında  john hancock tower vardır bu yapının hemen altında bir bestbuy hergün işten önce muhteşem fotoğraf makinalarıyla oynadığım mekandır orası. d90 ı kaç kere elime aldım hatırlamıyorum görevlileri tanıyorlardı artık beni alacaksan al der gibi bi halleri olsada ider kurcalardım saatlerce.* 

willis tower da ki skydeck denilen balkonuna gece çıkası şehirdir ayrıca camdan yapılmış yerden 442 metre yüksekte şehri ayaklarınızın altına alabilirisiniz. 



Şehir yandığından dolayı müzelerinde çok bir kültür çok bir geçmişe yönelik bilgi döküman yoktu lakin amerikadaki müzelerin genelinde gördüğüm muhteşem bir uygulama gözüme çarptı. normade alışık olduğumuz gibi sadece seyredilip geçilmiyordu bu müzelerden sergilenen yada bilgisi girilen konunun seması grafigi bir sekilde oynatılarak temas etme objenın kapagını açıp altındaki okuma yada çizme çekme deneme oynama gibi aktivitelerle müzelerde bilgiler sergileniyordu. bu çok hoş bir uygulama mesela hic ilgim olmayan bir konuya bile bu ne ki dediğim seyi kapagına dokununca altındaki yazıyı direk okudugumu ve bir bakıp okuyup geçme değil istesende istemesende o yazının direk gözüne algılarına dokunur hale sokulması hoş bir uygulamaydı. 

Şehirdeki kütüphanelerinde de çok hoş bir uygulama var üye oldugun kütüphaneden 2 haftalık kartlar alıp müzeleri bedava gezebiliyorsun hemde yanına 3 kişiyi de bedava girdirebiliyorsun. bu şekilde tüm müzelerini gezdim ve hiçbir ücret ödemedim chicago da ödediğim tek ücret skydeck e çıkmak içindi onun haricindeki her yere bedava girdim diyebilirim. 


Michigan gölü sahilleri de ayrıca güzeldir şehrin ulaşımı çok rahat ve kolaydır. Şehirdeki kanallar kulelerin arasında insanlar için harika mekanlar oluştururlar.

Michigan gölü kenarında amerikan islamıc college da kalmıştım ben kız erkek karışık kalmak yada orda ayrıca eve çıkmak istemediğim için şehirle ilgili bir çok şeyi bu kolejden öğrendim diyebilirm her tür milletten müslümanların da geldiği katıldıgı aktiviteler konferanslarla tanısmak istediğiniz her tür alandan insanla tanışıp öğrenebiliyordum bu sebepten hiçbir sıkıntı çekmedim bu şehirde. 

Yurt dışının mecburi ve malum sıkıntısı olan yemek yeme/yiyememe dışında en ufak bir skıntım olmadı diyebilirim. şehirdeki bu bedava aktiviteleri ve şehrin maximum düzeyde kullanma kılavuzlarını da buraya gelen insanlardan aldım. daha ne olsun ki * 




hatıralarla dolu, bana çok şey katan bir şehirdir chicago.


lincoln park vardır sahil kenarindan downtowna yürürken. yürüyüşler için temiz hava için kafa dağıtmak için kayığa binmek için idealdir mesela.


botanik parkı vardır uçsuz bucaksız yeşillik. doğanın bin bir yeşil halini seyr için.


ve ve hatırlandıkça vakit buldukça eklenecektir elbet diğer deneyimler...
 



Hiç yorum yok: