
'' Yazmak unutmak içindir, hatırlamak için değil! ''
Söz uçar yazı kalır dedilerdi hep oysa, uçmaması içindi her şey sanki.
Şöyle bir düşünüyorum da yazarken boşalmaya çalışıyorum yazmadıkça birikiyor zihnimi kemiren şeyler yazınca kemiren şeyleri unutuyorum yavaş yavaş, yazılmış oluyor çıkıyor benden artık yol alıyor yol buluyor.
Sinirliysem sakinliyorum, üzgünsem kendi kendimi teskin ediyorum umut veriyorum sona dogru karşıma alıp konuşuyorum kendimle... evet yazarken kendim ötekileşiyor sanki, ''ben'' yabancı oluyor bana. yabancı mı oluyor dedim ben. ahh o zaman kendimden kaçabildigim yerler satırlar!belki kendimden söz ediyorum ama kendimden kaçıyorum aslında...olabilir mi böyle bişi?
Sürekli kızdıgım ben artık sürekli başkalarına verdiğim ögütler oluyor kendime kızgınlığım teselliye dönüşüyor adeta.
2 yorum:
Sanırım sizin için yazmak yağmurdan sonra ayakların toprağa teması kadar ne bir adım fazla ne de bir adım eksik. Lakin kaçmak demişsiniz,kavgası kendiyle olanın bundan sıyrılması yine kendi iradesiyle olur. yazı mı? o yalnızca topraklama.
hımm... ''topraklama'' güzel bir teşbih, haklı olabilirsiniz. inşallah birikmiyordur yada ertelenmiyordur da topraklanıp nötrleniyordur.
'' Kavgası kendiyle olanın bundan sıyrılması kendi iradesiyle olur'' demıssınız,iradeyi gösterecek istek ve dirayet yok belki de... yada ayrılmak degil tam olarak istedigim kendimle barışmak,
barışmak nasıl olur...barışmalı mı? onca hatayı kabullenemıyorsa demekki,
okursa bilirse bi kere neden yapamaz ki insan! yapabilmeli! yaşayamadıkca sorgulamaya devam ediyor bu benlik! kendini sıkıyor ama ne o oluyor ne bu arada sekip duruyor sanki!
Yorum Gönder