" Aşkın eninde sonunda tek yanlı bir ilişki biçimi olduğunu söylüyorum.
Tek yanlı ve sevgiliye ulaşma iştiyakı...
Tek yanlı oluşu kural değil, olabilirlik...
Karşılıklı oluşa mani bir hal yok...
Aşk tek yanlı olabileceği gibi, tek yanlı olarak da gelişebilir...
Çünkü âşık karşılık beklemez...
O, sevgilinin orada olduğunu bilmekle yetinebilir...
Hele de aşk yatay boyuttan dikey boyuta evrildiğinde sevgili zaten ötelerde kalır.
Aşkta yatay boyut insan/insan ilişkisi...
Dikey boyut insan/tanrı ilişkisi...
Aşk özellikle bu yanıyla diğer sevgi biçimlerinden farklılaşır.
Gideceği bir yeri olmamak... Bu korkunç bir şey... Bu hali Dostoyevski Suç ve Ceza romanında olağanüstü etkiyle anlatır... Evsiz, yurtsuz kalmak değil gideceği yeri olmamak... Evi var, fakat gidemiyor. Eşi var, fakat görmesi engel olunmuş... Sokakta kalmış ya da bırakılmış... Evine, yurduna, sılasına dönemiyor... Mecnunun kentli hali... Bir bakıma...
İşte âşık, sıradan biri için felaket olan bu durumdan bile bir başına mutluluk çıkarmanın üstesinden gelmeyi başarabilir...
Sıradan birinin felaketi olan gideceği yeri olmamak, âşık için sorun sayılmaz; onun gideceği yer hazırdır: maşuku...
Olay, dışardan görenlerin düşündüğü gibi değil. Olaya dışardan bakanlar âşığın o halini mutsuzluk olarak yorumlayabilir. Oysa âşık halinden o denli memnun olabilir ki, derdinin izalesini değil, bilakis derdinin çoğalmasını talep edebilir. Mecnun, aynen böyle yapmıştı. Ünlü gazelinde: “Aşk derdiyle hoşem el çek ilacından tabip” diye seslenmesi boşa olabilir mi?
Tabii burada derdi olmayla mutsuz olmayı birbirinden ayırabilmeliyiz.
Âşık maşukundan ayrı kalmakla derde düşmüştür, derdine de müpteladır. Onu dertli kılan aşk ise o, derdinin çoğalmasını talep etmeye fütur getirmez. Ama mutsuzluk! O farklı bir şey ve o talep edilmez.
Âşık derde, cefaya katlanmaya razıdır; ama mutsuzluk istenebilir bir yaşantı tarzı değildir. Dert, âşığı belki kamçılar, ama mutsuzluk onu atıl bırakır..."
Köşe yazılarından
Rasim Özdenören
Posted via Blogaway
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.... (Kuşların nağmeleri yerine ümidin suskunluğunu....)
30 Aralık 2015 Çarşamba
Gideceği yeri olmak
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder