6 Ekim 2013 Pazar

Deniz Yolculuğu

İnsan uzaklara gitmeye karar verdiğinde denizi tercihi etmeli bana kalırsa . Kara, gözden kayboluncaya kadar denizde yolculuk etmeli.

Yani bir gemiyle gitmeli insan.

Ayağı toprağa değdikçe uzaklaşamaz insan. Şehirlerden geçtikçe uzaklaşamaz. Çünkü şehir, bir hatırlama biçimidir. Her şehir, içinde bir hatırayı canlandıracak fotoğraflar taşır.

İnsan şehirler geçtikçe kendinden izler bırakır. Şehrin parklarında, tren istasyonlarında, kafelerinde, bulvarlarında, dükkanlardan yükselen şarkılarda, duraklarda, metrolarda bekleyen insanların dalgınlıklarında izler bırakır insan.

Şehirlerde bıraktığın her iz, geri dönmek için bir yol işaretidir. 

İnsan denizlerden gitmeli çok uzaklar için.

Geri dönmemek için bir gemiye binmek gerekir. Panama bandıralı bir gemiye hem de......

İnsanlar sevdiklerinden ayrıldıklarında bir gün geriye dönebilirler hiç şüphesiz.

Ama sevgiliden ayrılmak bir deniz yolculuğuna çıkmaktır. Deniz kör eder, mavi kör eder, ufuk kör eder, martılar kör eder, gece kör eder, bir daha göremez insan. Uzaklara gitmek için denize açılan kör olmayı seçmiştir her halde. Bir daha görememeyi yani...

''Bilesin kavuşmak yok İslamlıkta/Kavuşan kısmı ancak gavurdur! ''
Süleyman Çobanoğlu

diyor şair. Sevgiliden ayrılmak bir iman teslimiyetidir belki de... 

Bir Adam Girdi Şehre Koşarak_Tarık Tufan

Hiç yorum yok: