30 Eylül 2012 Pazar

Gece Yolculuğu



Gece yolculuğu-senai demirci

'' Işığa düşman olunur mu, demeyin. Ben oldum. Kabul,ışığın altında tanıdım her şeyi. Şu sarı çiçek,uçuşup duran, şu kırlangıç, annemin şefkatli yüzü gün ışığıyla doluştu gözbebeğime. Sevdiğim her şeyi günışığı getirdi bana.
Ama ah, o günışığı yok mu, meğer kaybettirmiş bana.Nelerin peşinden koşturmuş beni. Hiç gelip geçiciliğine aldırmadan, dünyanın binbirtürlü güzelliğini getirip önüme dizmiş sıra sıra. Nice sevgiliyi getirip hayalimin ucuna bitiştirmiş.

Neden sonra akşam oldu ve uyandım. Meğer ödünçmüş renkler ve desenler. Şekiller güne borç verilmiş. Güneş ağır ağır ufka kaydı, kendi köşesine çekilip, ışıktan mızraklarımızı teker teker geri topladı yeryüzünden. Ödünç veridği renkleri geri aldı denizden, gökten,çiçeğin yaprağından, kelebeğin kanadından, gözbebeğimden.

Renkler barıştı akşama doğru. Ölü renkli toprakla, kan kırmızı gün eşitlendi. Rengarenk karanfille pörsümüş,kurumuş ayva yaprağı aynı safa durdu. Kara karga ile tavuskuşu yan yana gördüm biraz ilerde.
Her şey kendi rengini, kend şeklini,ayrıcalığına soyndu geceye doğru. Yavaş yavaş karanlığı giyinmeye başladı.
Gece bir elbise gece bir örtü.Gün boyu peşine düştüğüm her şeyin üzerine indi ağır ağır. Ve ümitlerimi hırslarımı hayallerimi yüzgeri etti karanlığın eşiğinden.

Birazdan insanlarda giyindi geceyi. Onlarda eşitlendi. Gündüzün bütün kalıpları, bütün bağları, bütün şekilleri gecenin yumuşak elinde eridi, çözüldü dağıldı. Bütün rütbeler söküldü, bütün makamlar yıkıldı gece. Ne ast kaldı ne üst. Genel müdürler istifa etti, şefler emekli oldu.İşçi de patronda eşitlendi. Kral çoban, zengin fakir,siyah beyaz, bütün insanlar aynı safa geldi. Nice kaprisler, nice hırslar, nice nefretler tostoparlak iki gözkapağının ucuna yuvarlandı; sonra birand eriyiverdi,uçtu silindi.

Gündüzleri adaletsizxce paylaşıyor insanlar. Ama geceleri eşitçe paylaşılıyor. Keşke günleride gece gibi yaşasa insanlar… Geceleri de gündüzler gibi yaşamak yerine.

Gözlerim dünyanın çekim alanından kurtulmanın sevnciyleyorguna rgın yuvasına, gözkapatlarının gerisine döndü. Derken gece yarına doğru, iç dünyamınkapısını araladım. Rengarenk bir dünyaya uzandı gözlerim. Bir ressamdım rüyamda. Fırçamı istediğim renge daldırıp, istediğim renkte , istedğim genişlikte ülkeler kurdum yıktım.Kral bendim.

Meğer gündüzden de aydınlıkmış gece.Günışığının gözünden kaçan nice gizli derdimi, nice büyük derdimi, nice büyük sırrımı günışığına çıkardı.Düşüncelerimin beşiğini salladı gece, ta sabaha kadar.
Bakmayın geceye fakir diyenlere. Gece zengin, gece renk dolu. Gündüzün tek bir yıldızı vardır.Ya gecenin? Binlerce…

Öyleki, yıldızlara ışık olmuş gece. Bunu da sbaha dogru, tanyeriningölgesi yıldızların üstüne düşünce anladım!
Ne çare döndü dünya. döndü de, bütün insanları yine günışığının dizi dibine boşalttı tek tek. Bir koşuturmacadır başladı. Hırslar ihtiraslar uyandı. Ktrallar taç giydi. Müdürler tahtlarına oturdu. Herşey yeniden kuruldu günün öbür yakasında.

Keşke gündüzleri de geceler gibi yaşasa insanlar. Gün ışığının suçu yokmuş meğer. Dürüstmüş gün ışığı. İnsanlar neyse , o da öyle gösterirmiş.''

şöyle garip bencileyin-senai demirci

Hiç yorum yok: