27 Ağustos 2017 Pazar

Güçler dengesini bırak artık Türkiye!

Yusuf kaplanin "Laiklik dogmasi ve sopasi" adli yazisi ve Turkiyedeki güçler dengesi hakkinda:

Sunu söylemeliyim ki laiklik mevzusunda şahsi görüşüm laikligi desteklemesede, bu dogmanin Türkiye geçmişinde yaşanmışligini kabul etmek gerekir. Ha yaşandıgını kabul ediyor yazıda zaten. Ama yanlış yaptıgı bir şey var cephe alıyor! ve karşı cephesine geçip karalayıp yuhalayıp bırakıyor saldiriya geciyor! Bu yazı neden 5 10 yıl önce yazılmadı da şimdi yazıldı? sorusunu düşününce çok da samimi gelmiyor bu yazı.

Turkiyeyi en cok gerileten bu güçlerin savaşı. Sag ve Sol kavgalari. Dogru yapilan seylerin guc govde gosterisi sebebiyle yikilmasi. Birlestirici degil ayirici davranilmasi. Toplumda bile birbirimizi dinleyememe gruplara ayrilma mevzusu.

Suanda sağ kesimin yeni düzenini güçlü bir sag yöneticiden cesaret alıp vurup da güclenmesi degil yapılan yanlışların analizleriyle o halde şimdi ne yapabilirizi sorgulamali yaralari sarici yaklasmali ve daha kucaklayıcı daha geniş perspektiflerden bakabilmesi gerektigine inanıyorum. Eger suan sag kesim denilen güruh pozisyonunu rahatlamaya alır ve bu tür gafletler yaparsa yine türkiye tarihinde gördüğümüz gücler sol kesime gectiginde baska bir dogma dayatmasiyla karşılascak türkiye demektir. Bu sag ve sol kesimin birbirine dayatmaları ve gücü nisbetinde yıkıp yapmalarından Türkiyenin acilen vazgecip herkesi kucaklayıcı onarıcı besleyici büyütücü bir vizyon kazanması gerekiyor. Daha ne kadar ötekilestırecegız birbirimizi.

Laiklik nedir neden yanlıştırı konusalım bastan konusacaksak ve laiklik degilse ne olmalı bunu insa edebilirizi konusalım kafa yoralım şu yapıldı bu yapıldı lanet olsun artık dur yapmıcaz bizde bunu yapcazlarla nerelere varılabılır soruyorum size?

Yanlışları uyarırken yada kurarken daha akılcı olumlamalarla misyon vermesi gerekiyor ama illlada ben bunu seccem diyen kisileri de kucaklayabilmemiz kabullenebilmemiz ötekilestirmememiz gerekiyor.

Savundugumuz seyleri sahsilestirmemeli ve Psikolojide bahsedilen persona lastirmamamiz gerekiyor. Dinin Personalasmasi Siyasetin personalasmasi meslegin personalasmasi denilen vizyon ve misyonlarin icine sikismis bireyler olmaktan kurtulmaliyiz. yoksa bizi biz yapan degerler bizi gelistirmez geriye goturur. insanların farklı olmasından beslenebilmeliyiz farklı görüşleri dinleyip acaları düşünüp yine bize uymuyorsa inandıgımız degerlerle yaşamalıyız ama dinleyip tartısıp konusabilmeliyiz farklılıklardan beslenmek kadar güzel bir şey yok bence insan ilişkilerin bir insan demek koskoca başka bir dünya demek derya demek ona saldırmak cephe almak yerine izlemek dokunmak iliski kurmak baglantıda kalıp 2 3 5 ayrı ama bütün koca dünyalar olabilmeliyiz! insanlari tiplestirmemeliyiz kaliplara sokmamaliyiz bu da once kendimizi kaliplara sokmamak ve bizi var eden degerlerin farklilarina cephe almamaktan kucaklayici olmaktan gecer diye inaniyorum.

Turkiye hakkindaki endiselerim ve beklentilerim bunlardir bu farkindaligin toplumun her kesiminde bilincle kurulmasi en büyük temennimdir. Umarim insan kazaniriz, ideoloji ve dogmalar yerine baska dogmalar ve ideolojiler degil.

Saygilar

http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/laiklik-dogmasi-ve-sopasi-2039695


Hiç yorum yok: