Kuyu nedir bilmektir sanırım Yusuf u bilmek?
Peki kuyu nasıl bilinir?
.
.
Kuyuya bakarak mı? Bir çöl sıcağından taş bir kuyudan su çekmek için içeriye buz gibi serinliğe derinliğe dogru uzanmak mıdır bakmak?
.
.
Yoksa kuyunun içinde derinde yerden içerden masmavi yahut yıldızlı bir gecede gökyûzünü seyretmeye mi hüküm giymektir?
.
.
Mekan ve imkandan hayıflanıyor hep insan ya hani... sececek olsan hangisini seçerdin??
.
.
Bir dertle dertlenmemiş içine yangın düşmemiş biri ay ışıgı romantikligi yapabilir mi sizce?
.
.
Peki nedir dert? Dertlenmiş insan? Derdin nedir senin kendinin hiç sordun mu ki kendine romantiklik mayhosluk bir hoşluk ve ferahlık peşindesin? Yanmadan nasıl serinler insan? Düşmeden nasıl çıkar kuyudan... ağlamadan nasıl güler... kaybetmeden nasıl bulur....
Sor kendine...
Bul kendini, kendine dertlendigini, dertlendirenin yerini izini bul ki tam da işte tam ordan gûnyüzüne dışarıya günese özgürlüge huzura mutluluğa sevdaya dermana neyse o içindeki... iste oraya ordan çıkacaksın... orası senin gizli gecitin... içinin mücevheri... sabırla ördügün mahzenin hazinen. Orası Sen. Tam orası
Ne diyor ismet özel:
"Anlat:
Bu bir Yusuf masalıdır de
Bunu söyle ve fakat
Şunu da sor
Yusuf'un masalı neden
Yusuf'la başlamıyor?
Bir varmış bir yokmuşla başlıyor bütün masallar gibi
Masalın orasına gelince bir Yusuf gösterilecek
Ama önce masalı bir Şivekâr
Nasıl başlatıyor
Bilmek gerek. "
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi.... (Kuşların nağmeleri yerine ümidin suskunluğunu....)
25 Şubat 2018 Pazar
Kuyu ve Yusuf
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder