_İslam ve mimari_
(hadislerde)
(Devamla) Sonra başka bir defa Peygatnber'e
gittik ki, kendine ait bir duvar yapıyordu. O şöyle buyurdu
:
«— Müslüman harcadığı her şeyden sevab kazanır; ancak
inşaata harcadığı şeyden değil.»[890]
Toprağa, yani bina inşaatına harcanan paralar ve bedenî
çalışmalar, hayır İşlerinden olduğu veya ihtiyaç karşılığı yapıldığı takdirde
makbuldür, öğönmek için, ihtiyacın üstünde olarak yapılanlar, tezyinat ve lüks
kısmına kaçanlar karşılığında hiç bir sevab elde edilemez; aksine böyle
yatırımlar vebal olur.
***
Abdullah ibni Amr'dan rivayet edildiğine göre, şöyle
demiştir:
— Ben, kendimize
ait bir barakayı onarırken, Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) uğrayıp
şöyle dedi:
<— Bu nedir?» Ben dedim ki:
— Ey Allah'ın
Resulü! Barakamızı onarıyorum. Bunun üzerine Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve
Sellem/:
— Ecelin gelişi, bunun yıkılmasından daha çabuktur.»
buyurdu.[892]
İnsanın ömrü kısa bir müddet olup, ecel ansızın gelir.
Nice insanlar vardır ki, inşa etmekte oldukları evlere daha giremeden veya
girdikten az bir müddet sonra ölmüşlerdir. Binalar hep geride kalmış, sahipleri
göçüp gitmiştir. İşte bu gerçeği hatırlatmak için Hz. Peygamber, Abdullah ibni
Amr'o ihtarda bulunmuşlarda. Yoksa başladığı onarım işinden onu
alıkoymamışlardır. Başlanılan iş hangi çeşitten olursa olsun, onu yaparken her
an ölümün gelebileceği hususunu düşünmek ve ona göre manevî yönden hazırlanmak
icab eder. Ölümü ve âhireti unutarak veya düşünmek İstemeyerek yapılacak işler,
Allah'ın rızasına uygun düşmez; çünkü bunlarda nefsanî arzuların hakimiyeti
bulunur. Her işte ölçülü hareket etmek en se-lâmetli bir yoldur.
***
Nafi' ibni Abdüİ-Haris, Peygamber (Sailallahü Aleyhisselam) den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu :
«— (b: Geniş mesken, dürüst komşu ve rahat binek, kişinin saadetindendir.) »[894]
Her insan dünyada bir meskene muhtaçtır. Mesken, insanın zarurî ihtiyaçlarının başında gelir. Onun için oturulacak bir eve sahip olmak< geçimin yarısını teşkil eder. Bir de oturulan ev, İhtiyaçları karşılıyacak kadar geniş bulunursa, gerçekten saadet olur. Gerek evdekîlerin oturup yatmalarını, gerekse misafirlerin ağırlanmasını karşılayacak şekilde müsait bulunan evler, sahipleri için birer saadet vesilesi olurlar. İç ve dışa karşı mahcubiyet ve sıkıntı duymadan gerekli hizmetler yapmak ve yüz aklığı ile çıkmak büyük bahtiyarlıktır.
İyi ve dürüst komşu da İnsan İçin bir saadet sebebidir. Hiç kimse tek başına yaşayamadığından ve daima en yakın komşusu ite ilgisi bulunacağından, huzur ve selâmetin temini, ancak ahlâkı ve geçimi güzel komşuya sahip olmakla mümkündür. Kötü komşuya sahip olmak huzursuzluğun baş sebebidir. Bu bakımdan, iyi ve dürüst komşu insanın dünya saadetlerinden biridir.
insanoğlunun hayatı evde ve dışarda olmak üzere iki bölüm arz eder. Evdeki saadet yolları, geniş ve ev iyi komşunun bulunması ile meydana gelir. Dışardaki çalışmalar için de iyi ve rahat, afiyetli bir bineğe sahip olunduğu takdirde yine insan için bunda da saadet vardır. Her asırda ve her bölge için muteber olan binek vasıtaları göz önüne alınırsa, bunlar içinde en kullanışlı ve en rahat olanı, insanın ihtiyaçlarını en güzel bir şekilde karşılayacağından, bu da bir saadet vesilesidir. Allah'ın ve Peygamberin emirlerine uygun hareket etmek şartı ile bu üç imkâna sahip olmak gerçekten dünya saadetidir. Böyle nimetlere kavuşmanın hamd ve şükrünü yapmak kulluk vazifesidir.
(bkz: komşu)
(bkz: binek)
(bkz: mesken)
(bkz: mimari)
***
Ebû Hüreyre Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettiğine göre,
Peygamber şöyle buyurdu :
«— İnsanlar evler bina edip de, onları kumaşlara
benzetmedikçe, kıyamet kopmaz.»
îbrahim demiştir ki:
— Kumaştan maksad, çizgili allı pullu elbisedir.[898]
Anlaşılıyor ki, saadet devrinden sonra bir zaman
gelecektir. Bu devirde insanların inşa edecekleri evler gayet süslü ve
rengârenk olacak. Binaların durumu çeşitli kumaş desenlerine benziyecektir.
Binaların iç veya dış kısmı diye bir ayırma olmadığından her iki kısım İçin de
aynı hüküm geçerlidir. Nitekim bugün bilhassa binaların iç kısımları çeşitli
motiflerle süslenip bezenmektedir. Manzara, Peygamberin mucizesi olarak ibret
gözleri önüne serili bulunmaktadır. Bu israfın, dünyadan
ayrılmayacak gibi dünyaya bağlanmanın eseridir.
** *
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder