insan 'Bir'i sevmek için çok kere sever.
'Bir'e yol olan çok kereler.
Mühim olan sevme sayısından çok seni 'bir'e taşıyıp taşıyamadığı. yoksa sevmek denilen şey dalga olup vurur da vurur seni kıyaya taşa kayaya. aklını başına getirene dek sevdirir, öldürür, bittim tükendim bu sefer dersin tekrar tekrar öldürür.
O yüzden sevmek demek yola çıkmak demek ama ulaşılıp ulaşılmayacağı meçhul.
O yüzdendir ki erenler dağı sev taşı sev illa birşeyler sev ki olurda 'Bir'i sevmeyi öğrenirsin derler.
O yüzden midir bilmem kanaatimce sevmek imtihanlardan bir imtihan. kim neye meyletmişse öylesinde arar durur 'Bir'ini. Adı başka başka şeylerdir ama sonsuzdan kırıntılar varsa adını sevmek kor şaşkın insanoğlu, aşk kor hemen. Aha! Buldum der! Oysa o milyonda bilmem kaçından bir tezahürdür yahutta etrafta basbasbağırılınca, kulağa hayale çalınmış bir halüsilasyon.
O yüzden öyle bir imtihandır ki hemen hemen bulur senin zaafını yakalar düğüm olur içinde, kiminin dili ne vurur kiminin kalemine kiminin yüreğine. Hesaplaşma başlar içerde. dışardan görülenler sade ve sade yansımalarıdır içerinin. neyin varsa savunduğun direttiğin sarsar onları bir gerçekten öyle mi düşünüyorsun yoksa çalıp çırptın mı diye. ''Allah insanı iddiasından vurur '' ya hani. Öyle.
İddiana ne kadar hakimsin der, vurur iddiandan, getirir önüne en olmayacak şeyi kor, kor ama öyle bir kor ki hani senin en zayıf hassas yerinden, usul usul. girer kanına. Farkedersen iyi ama yine de bazen kaçamazsın, illa seni bir sarsacak böyle. Kurumaya yüz tutmuş yapraklarını bir dökecek etrafa ki asıl sen çıksın ortaya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder