16 Mart 2013 Cumartesi

Tereddüt


Bugün; her ne kadar dertsiz tasasız gayet iyi bir gün geçirmiş olsamda aklımda endişe duyduğum derslerim yapmam gereken araştırmaları düşündükçe acaba yapabilir miyim diye düşündüm birkaç kez…

 acaba yetişecek mi… acaba öğrenecekmiyim, acaba geçebilecekmiyim…  bu düşüncelerle gelmiştim eve… kii… dedim bu haftanın konusu Kalem suresini okuyayım.  Her zaman, okuduğum Kuran’ın her farklı okunan zamanında farklı bir noktasından bana etkilemesi apayrı bir lezzet verir bana... Bende içimde yaşadığım bu tereddütü ve sonrasında ümidi sizlerle paylaşmak istedim.

Kuran’ı Kerimin ilk inen suresi geçen hafta konustuğumuz Alak suresi ‘’oku!’’  buyruğuyla başlıyordu. İkinci ayetinde de Allah u Teala tarafından yazı aracı olan kaleme ve kalem ehlinin onunla yazdıkları üzerine yemin edilmiş  bu  sureninde adı olan ‘’Kalem’’ suresinde… İslam’ın okuma yazmaya, bilme ve yazılı kültüre verdiği önemi göstermesi açısından oldukça anlamlıdır.

Peki; benim endişelerim de ilim üzerine idi. Acaba? Şüphesi düşmüştü içime… 

Kalem suresi 48. Ayet te ‘’Sen Rabbinin hükmüne sabret; şu balığın arkadaşı gibi olma’’.

‘’Burada Rabbinin hükmünden maksat Hz Muhammed’ e verilen peygamberlik ve dini tebliğ görevidir veya Allah’ın inkarcılara mühlet vererek onlara karsı Peygambere olan yardımını ertelemesidir. Balığın arkadaşı ise Yunus peygamberdir. Hz peygambere Allahın verdiği görevi sabırla yerine getirmesi emredildikten sonra Yunus’ a atıf yapılmakta ve Rasulullah’a onun hatalı davranışını tekrar etmemesi telkin edilmektedir. Çünkü Yunus, tebliğ ettiği dini halkın hemen kabul etmediğini görünce sabır ve azimle görevine devam edeceği yerde, halkına kızarak ülkeyi terk etmiş, bir gemiye binip denize açılmış yolda fırtına çıkmış, yolcuların bir kısmının denize atılması karar verilince çekilen kurada Yunus’un şansına denize atılmak düşmüştü Fakat denizde bir balık tarafından tutularak boğulmaktan kurtulmuş sahile bırakılmıştı. Yunus Allahın rahmetiyle kurtulup, emriyle ülkesine dönüp peygamberlik görevine dönmüştü. Fakat onların imana geldiklerinden habersiz olan yunus belirttiği azabın vaktinde gerçeklemediğini görünce kendisinin alay konusu olacağını düşünerek kızgın bir halde kavminden ayrılıp gitmiştir. Burada Yunus peygamberin kıssasına değinerek Hz. Muhammed sav uyarılmakta Mekke müşriklerinin  kendisine gösterdiği muhalefete kızıp da ümitsizliğe kapılmaması ve peygamberlik görevini sürdürmesi telkin edilmiştir. ‘’

Rabbim ümitsizliğe düştüğüm(üz)de bu kıssa vesilesiyle tereddütsüz(!) teslim olabilmeyi  O’nun yolunda ve O’nun ilmini öğrenmek maksadıyla bu yolda sebatla yürümeyi nasip etsin…

 Bize elimizden geleni en güzeliyle yapma azmi ve istikrarını versin gerisini Allah cc ‘a tereddütsüz bırakabilme olgunluğu ve erdemi nasip etsin.

 Maksadımız zafer kazanmak değil, yolculuğu O’nun yolunda tamamlayabilmek…  Bu bilinçle yolcu olabilmeyi nasip etsin inşallah…

Selametle…


Zummer Suresi 53.ayet :

'' DE Kİ: Allah şöyle buyuruyor; Ey kendilerine yazık ederek haddi aşmış kullarım! Allah'ın sevgi ve merhametinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. O çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhametle dopdoludur; bundan hiç süpheniz olmasın.''


Hiç yorum yok: