17 Ağustos 2018 Cuma

Muhabbet

C: Allah a nasıl ulaşırız ne ulaştırır
T: Ulasmak derken yakinlasmak mi?
C: Vuslat visal hem dünyada hem ahirette bir olmak
T: Vesile arayın diyor kuran da
Allaha yakınlasmak icin vesile arayın
C: Ne gibi vesileler
T: (5/MÂİDE-35: Ey iman edenler! (Hem dininizi, düzeninizi ve huzurunuzu korumak, hem de dünyada ve Âhiret’te gerçek saadete ulaşmak diliyorsanız) Allah’a karşı saygılı olun, O’na itaatsizlikten sakının ve O’nun koruması altına girin; O’na yaklaşıp ulaşmaya bir vesile arayın ve O’nun yolunda (mallarınız ve canlarınızla) cihad edin ki, (dünyada ve Âhiret’te) gerçek kurtuluşa, mazhariyete ve muradınıza erebilesiniz.) /

(5/MÂİDE-35: Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.)

C: Yolu arıyoruz ama birçok yol var. Hangisi ile olacak hepsi birden yürümüyor gibi geliyor
T: Her mümin adedince yol var evet.
Bunun cevabı herkesin kendi icinde saklı bence
Çünkü Sahabelere bakıyorum bir süredir. Ama hepsinin yolu farklı. Hepsi farklı yollardan ulasmis yaklaşmış Rabbime ve biricik olmuş.

C: Çıkamıyorum işin içinden
T: Kaybolma hali bu, bulmak için kaybolmak. Kendi içine dönmeli sanki. Kendini daha çok tanımalı. Kulumun içine sakladım diyor ya hani... Insana kendini ödev diye vermiş Yaratan diye bir söz vardır mesela. Bazen ben bu dünyaya bu ödev için gelmişiz gibi hissediyorum.
Içimizde kendimizde Rabbimize giden yolu bulup vahdet ve tevhid de her an onla olmanın yolunu bulmak için gelmişiz taa buralara. Bulursak işte o zaman mekân, zaman, ölüm ,dünya ve ahiret kavramlarımız degişecek. Ayrımlar uzaklıklar kalmayacak sanki...

C: Mesela yapmak istediğim mücadele etmek istediğim bir şeyler var evet. ama ona layık mıyım? Ya da Allah o konuda arzu verdiyse nasip olacak mıdır? Aile evlilik çocuk dengesini bu arada nasıl sağlarım? ve Allah ile muhabbeti aşkı naif hisleri nasıl sağlarım

T: Zaaflarım yazıyorum bazen mücadele ediyorum onlarla. Zaaflarımın adını koymak bile aylarımı alıyor. Ama bugunlerde o da dogru yol degil gibi hissediyorum. Yani dogru da degil de nasıl desem... Insan kırıldıgı vuruldugu acıttıgı yerden yakalanıyor bence imtihana ve iste tamda bu zaaflardan yaralardan tanımaya baslıyor kendini. Doğru yanlış ayrımından ziyade hassas noktalarımız olarak bakmak lazım belkide...

Birde onu tanimak icin zaaflarin hassas noktalarín adını ve tanısını koymak guzel ammaa... Artık mücadele etmenin dogru yol olduguna emin degilim. Onlarla mücadele etmek iyileştirmeye çalışmak iyileştirme kudretini kendide sanmak. Mücadeleden ziyade naz makamında Rabbime oralardan yaklaşmak daha uygun geliyor o sebeple...

Çünkü mücadele ederken farkettim ki ben ilah olmaya calisiyorum(haşa) hatasız kusursuz sorunsuz...  Ve kendimi affetmiyorum cezalandiriyorum.

C: Kendimizi tanımamız lazım evet ama zaaflarımız üzerinde mücadelede kendi kendimize başaramayacağımızın tam anlamında acziyetin farkına varmadan o bizden geçmez. Allah yanlışını bil ama ben yardım etmezsem iyileşemezsin diyor. Bazen kendi mücadelemizle iyileşeceğimiz yanılgısına düşüyoruz hiç fark etmeden

T: Oysa Rabbim hatasizlik kusursuzluk isteseydi meleklerini yaratirdi yeniden bir cemaat diye... Insansam kusurluysam ve Rabbim hep dogru yapmami degil hatalarimla başımı egip yanina gelmemi aczimi idrak etmemi istiyorsa öyle gitmeliyim yanina... biraz mahcup biraz aşık biraz hayran biraz sevdalı çokca teslim olmuş.

T: Evet işte iyileşmeyi amaç edinince o kudreti kendinde zannediyorsun. Ne kadar mucadele edersem o kadar iyileşirim zannına kapılıyorsun.

C: Yaaa kesinlikleee ben de bu hataya çok düşüyorum. Kendini sevmeyen kendinden sürekli şikayet eden biri haline gelmiştim. Samiha Ayverdi yi okuyorum ya. Dışarıdan gözle baktığımızda tesettürü olmayan bir kadın. Ama yazdıklarına muhabbetine o Allah la bir olmayı başarmışlığını görünce çok irkildim. Kendi kendime sen bu halinle Allah a ne kadar yakınsın. Yakınlıktan kasıt ne. Neden o muhabbeti kuramıyorsun. Gibi sorularla şoke oldum.

T: Yanlışına ayna olması güzel bir şey... ama yinede işte hala kulu kulla kıyaslamak hatasına düsüyorsun bence. Ki ben de düşüyorum çogu zaman. Bu durumu şöyle düşünüyorum. Benim icin başörtüsü(şuan onunla kıyasladıgin için bu örnek) evet bir adımdı Rabbimin ayetini taşıyabilmek için.... ama binlerce başka adım var... ve bir kişi başka adımda benden ileriye geçmiş olabilir benim yapmaya çalıştıgım bir adımı yapmayarak (ki biz ne kadar o adımı yaptık da oldu sanıyoruz o ayrı).
Ama sen sende var olan adımlarla kıyaslamış oluyorsun yada sende olmayanlarla kıyaslıyorsun.
Oysa senin vurulduğun yerler başka yerler dotlayısıyla senin yürümen gereken yol başka. Aynı amaç ve hedef olsa bile gidilecek yollar farklılaşıyor bu haseble. sen baskasının yoluna kendininkine paralel mi diye bakiyorsun kendinin degerini yada onun degerini ölçmek için. Oysa Kula bakıp Yaratana varılmıyor Yaratanan bakıp kula varılıyor ancak bakılcaksa.
Genelde bizim yanlışımız bu, kula bakıp Rabbim acaba böyle mi diyoruz...
Kendimize içimize indirdigi mesajlara ayetlere peygamberine sahabelerine ve gerçekten Rabbimize sormuyoruz... önce O na koşmalıydık oysa...

T: Şimdi şöyle var olan şeylerine gıpta ediyorsun bu sende hayr da yarışmak konusunda motive ediyorsa eyvallah ama seni demoralize ediyorsa bir yanlışlık var oluyor bence. Onun hayran oldugun bi guzel alışkanlığı olabilir ama içinde mücadele verdigi muhakkak başka bir durumu vardır. Ya yarası ya da iddia ettigi bir yerden yakalanmıştır illaki o da. Ama biz gördügümüz yerden mükemmel adledip sadece hayranlık besliyoruz çogu zaman insanlara. Mükemmel örnegin somut halini buldum sanıyoruz bize yol göstersin diye bekliyoruz.
Düşünüyorum da kula hayranlık beslemek noktasına ne zaman vardıysa ben de o hayran oldugum insan bi an da yok olduruldu gözümde. Insan ve kul olduğunu gösterdi Rabbim. Elhamdulillah

Insanları okumayı kitap gibi düşünüyorum ben artık nasip işi... bazen sana ve kalbine ayna olur evet ruh ruhta dinlenir birazcık yol alır hemhal olur soluklanır ama illaki her bir kimse tek başına yürür bu yolu...soru insana dair şudur: O insandan bana ne gelecek vesile olacak Rabbimden gelen.... bazen bi tokat bazen bi el şefkat yahut teselli... Rabbimden gelen şeyler kula vesile kılınmış şeyler... Böyle düşününce kimseye öfke ve kin de duyamıyorsun yada illa o kişi beni sevsin arayıp sorsun neden az ilgileniyor da diyemiyorsun. Üzülünce Rabbim biraz canımı acıttı bu...sevinince Rabbim ne güzel dokundun sen içime ümit yüregime ferahlık gönderdin kulunla...
Hamd yalniz sana dır gibi.
Bilmiyorum siz de ekleyebilirsiniz... 😊

C: Biz niyete yakınlık kurmayı rızaya ulaşmayı niyete aldıktan sonra tam teslim olup devam etmemiz lazım sanırım. Bir şekilde Rabbim bizi yönlendirecek

T: Iste lazim yapmalısınn cevap budur gibi şeylere inanmıyorum ben artık. Senin için lazım olan şey bende işlemeyebiliyor.
Ve evet son dedigin bence tek güvenmemiz gereken şey; Onun yönlendirmesine güvenmemiz. O muhakak ilerletiyor muhakak ama. Sen inatla hiçbirşey yapmasanda ilerliyorsun aslında. Tek fark bilinçli olursan bu süreç kafana vura vura aglaya sızlana degilde hamd le tefekkür ederek oluyor.
Bir de nasılsa yönlendircek demek de yanıltıyor işte ikisi arasında bi çizgi var biz sürekli çabalıycaz ama bizim için en dogrusunu o verecek insallah.

Bulmak icin aramamak yani yolda kalmak için aramak hali diyebiliriz sanki.

C: 😭😭😭 ya çok ince çizgiler

T: Ben bazen geriye bakarım nasıl ilerledigimi görmek için motive olmak için. Çünkü çok ince nasıl olcak oluyormu ama nasıl diye vesveseler gelince sakin ol bak olmuş daha önce deme hissiyatı hissediyorum. Alarm vermene gerek yok yaslan ve izle misali. 😅😃

Geçmişe bakar ve en olmadı dedigim zamanlarda bile nasıl Rabbimin yardimının beni ilerlettigine kaldırdıgına bilmedim dediğimi ögrettigine bakmaya çalışırım.

T: Hz ömer i düsün islama girmesi 6 7 yıl sürmüş. Durmuş durmuşta 6 7. Yilda bi anda islama mı girmiş sence?
Hz ömerin karakteri adalet arama üzerine kurulu imiş. Tüm yaşadıgı zamanda ama özellikle islam var oldugu anlarda 6 7 yıl boyunca adaleti aramiş buldum dedigi yerde kaybetmiş kaybettim dedigi yerde bulmuş ve toplamda 6 7 yıl sürmüş...

C : Gerçekten kendimi tanımıyorum onu fark ediyorum.

T: Ama düşünsene onun adaleti hükmûnce aldigi bu yol sebebiyle başka kimlere güven vermiş? Yada adaletinin karakterine yansıması sebebiyle yöneticiligin en önemli vasfı adaletli olmak ile belkide  halife olma makamina görevlendirilmiş yönetmiş tûm müslümanları... Hz Ebubekir de baska bi özelliginden yakalanmıs oradan yaşamış.

C: Kendini tanımak kötü huylarını bilmek mi iyilerini bilmek mi ikisini bilmek mi... oturup ne işe yararım şu dünyada diyip bir hayır bırakma gayreti bulmak mı.??

T: Hatta insanlar demişler ki Hz Ebubekir şefkatliydi merhametliydi ama Ömer bu, celal sahibi bundan yönetici olmaz demişler kulu kulla kıyaslamışlar hatta ömerde kıyaslamış kendini. Bu görevi bana bırakıp gittin ey Ebubekiri Sıddık ahh Ebubekir sırtıma yük bıraktın gittin deyip durmuş.

Ama Hz Ömer ki tamda kendini bildigi o noktada o zaafindan egmiş başını Allah yolunda.... o kadar egmis ki demişler ki Hz Ömerle halife ömer çok farkli... celali gitti gece uyumayan insanlara aş dagıtan her an insanlara tasalanan ona aşırıya gidenlere bile zulmetmemek için şefkat timsaline dönmüş bir Hz ömer geldi demişler.
Rabbin rizasini da insanlarin rizasini o halleriyle aldı Hz ömer.. Bu beni çok etkiliyor. Kendini bilmek kendine dürüst olmak yüzleşmek kendinle demek bence bu işte.
Neyi neden yaptigina neyi neden sevdigine nerelerden kirildigina sevindigine dikkat etmek. Ve neyde iyi oldugunu nerelerden insanlari ve kendini sarabildigini kesfetmek.
Yavas yavas bunlari buldukca kendin hakkinda birseyler cikacaktır.

Ama yine bir şeye yaramak düsüncesi yanlis geliyor bana. Yaramasan Rabbin seni yaratir miydi sence??

C: 😁işte neye yarayacağımı bulmaya çalışıyorum muhakkak var.

T: Buldum diyince yararlı olmayacaksın diyorum bende. Sen sadece sen ol. Rabbim seni vesile kılcak birşeylere zaten. Kesin cevaplar bekliyoruz. Batı zihniyetinin bize kattigi analitik pragmatik düşünme seysi bu. Somut cevaplar örnekler istiyoruz inanmak icin.


Hiç yorum yok: