5 Kasım 2016 Cumartesi

Kasas suresi

Kasas Suresi | 20
O sırada şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi: “Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen çık (git buradan). Hakikaten ben, sana öğüt veren (senin iyiliğini isteyen)lerdenim.” dedi. [krş. 40/28]

Kasas Suresi | 21
Bunun üzerine (Musa) korkarak (ve etrafı) gözetleyerek oradan çıktı: “Ey Rabbim! Beni zalimler güruhun(un elin)den kurtar.” dedi.

Kasas Suresi | 23
Nihayet Medyen suyuna varınca, o (kuyu)nun başında (hayvanlarını) sulayan bir grup insan buldu. Onlardan başka, (bir de koyunlarının suya yaklaşmasını) engelleyen iki kadın gördü. (Onlara:) “(Bu) haliniz ne?” dedi. (Onlar da:) “Çobanlar (hayvanlarına) su içirip götürünceye kadar biz (içlerine sokulup da hayvanlarımızı) sulayamayız. Babamız da çok ihtiyardır (bu yüzden iş bize kalıyor).” dediler.

Kasas Suresi | 22
(Musa) Medyen tarafına yönelince: “Umarım ki Rabbim bana doğru (düzgün) yolu gösterir (de giderim).” dedi.

Kasas Suresi | 25
Derken o iki (kız)dan biri utana utana yürüyerek ona geldi: “Bizim için (koyunları) sulamanın ücretini vermek için babam seni çağırıyor” dedi. Bunun üzerine (Musa), onun (babasının) yanına gelip (başından geçen) hikayeyi anlatınca, o: “Korkma, o zalimler topluluğundan kurtuldun.” dedi.

Kasas Suresi | 26
O (kız)lardan biri: “Babacığım! Onu ücretli (çoban) tut. Çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı, (bu) güçlü ve güvenilir olan (adam)dır.” dedi.

Kasas Suresi | 24
Bunun üzerine (Musa) onlarınkini sulayıverdi. Sonra gölgeye dönüp çekildi: “Ey Rabbim! Doğrusu bana indirdiğin (lütfundan indireceğin) her türlü hayra muhtacım.” dedi.

Kasas Suresi | 27
(Kızların babası Şuayb, Musa’ya:) “Bana sekiz yıl çalışmana karşılık, bu iki kızımdan birini sana nikâhlamayı arzu ediyorum. Eğer on (yıl)a tamamlarsan, o da senin tarafından (bir lütuf)tur. Ben sana zahmet vermek de istemem. İnşaallah beni iyilerden bulacaksın.” dedi.

Kasas Suresi | 43
Andolsun ki biz, ilk devir nesillerin(den Nuh, Hûd, Salih ve Lût kavimlerin)i helak ettikten sonra, Musa’ya, düşünür (ve öğüt alır)lar diye (kavmindeki) insanlara, kalp gözleri için aydınlık (ve apaçık delil)ler; hem de doğru yol ve rahmet olarak, Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik.

Kasas Suresi | 47
Kendilerinin işlediği (günahlar) yüzünden onlara bir felaket isabet edince: “Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de senin âyetlerine uyarak mü’minlerden olsaydık.” diyecek olmasalardı (seni peygamber göndermezdik. Bu bahaneyi kaldırmak için seni gönderdik.) [krş. 4/165; 5/19; 6/156-157]

Kasas Suresi | 68
Rabbin dilediğini yaratır ve seçer. Seçmek, onlara ait değildir. Allah, eş koştukları şeylerden uzaktır ve (O’nun) şânı yücedir.

Kasas Suresi | 71
(Resûlüm!) De ki: “Söyleyin bakalım? Eğer Allah üzerinize geceyi kıyamete kadar devamlı (karanlık) kılsa, Allah’tan başka, size ışık getirecek ilâh kimdir? Hâlâ (hakikatleri) işitmeyecek misiniz?”

Kasas Suresi | 77
“Allah’ın sana verdiği (her türlü) şeyde âhiret yurdunu da ara. Dünyadan (helalinden olarak) nasibini de unutma! Allah’ın sana iyilik ettiği gibi sen de iyilik et. (Emirlerine muhalefet ederek) yeryüzünde bozgunculuk (yapmayı) isteme! Çünkü Allah bozguncuları sevmez.” [bk. 2/201-202; 63/10]

Kasas Suresi | 72
De ki: “(Yine) bana söyleyin bakalım, eğer Allah, üzerinize gündüzü kıyamete kadar devamlı kılsa, içinde dinleneceğiniz bir geceyi, Allah’tan başka, size getirecek ilâh kimdir? Hâlâ (Allah’ın kudretini) görmez misiniz?”

Kasas Suresi | 73
(Allah) rahmetinden dolayı geceyi ve gündüzü yarattı ki hem (gece) içinde dinlenesiniz, hem de (gündüz) O’nun lütfundan (rızık) arayasınız ve (nimetlerine) şükredesiniz. [bk. 17/12; 25/47; 78/9-11]

Çok hos elhamdulillah arayanlardan olmak dilegiyle

Allahin sana verdigi her turlu seyde ahiret yurdunu ara😍😍

Kasas Suresi | 79
Derken (maddeperest Kârun bir gün), ziyneti (ve ihtişamı) içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını (sevip) isteyenler: “Keşke, Kârun’a verilen (mal) gibi bizim de olsaydı. Hakikaten o büyük bir nasip (ve şans) sahibidir.” dediler.

Kasas Suresi | 80
Kendilerine (mânevî) ilim verilenler ise: “Yazıklar olsun size! Allah’ın sevabı (mükâfatı), iman edip de sâlih amel işleyenler için (kahrından verdiği dünyalıktan) daha hayırlıdır. Ona da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz.” dediler.

Kasas Suresi | 81
Nihayet biz onu da sarayını da yer(in dibin)e geçir(iver)dik. Artık Allah’a karşı, kendisine yardım eden bir topluluğu da olmadı. O, kendisini kurtaranlardan da değildi.

Kasas Suresi | 82
Dün onun yerinde olmayı isteyenler, (sabahleyin): “Vay be! Demek ki Allah, kullarından dilediğine rızkı veriyor da, kısıyor da. Eğer Allah bize lütfetmeseydi, elbette bizi de (yere) batırırdı. Vay! Demek ki küfre sapanlar iflah olmaz!” demeye başladılar.

Kasas Suresi | 88
Allah ile birlikte başka bir tanrıya yalvarıp tapma/tapınma! O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O’nun zâtından başka (maddî) her şey yok olacaktır. Hüküm (ve mutlak hâkimiyet) sadece O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz. [krş. 55/26-27]

Kasas Suresi | 87
Allah’ın âyetleri sana indirildikten sonra, onlar(ı tatbik etmek)ten sakın seni alıkoymasınlar! (Korkmadan, yılmadan) Rabbine (insanları) davet et. Asla müşriklerden (ve de onlardan yana) olma!

Kasas Suresi | 85
Hiç şüphesiz bu Kur’an’ı (okuyup amel etmeyi) farz kılan (Allah), elbette seni dönülecek yere döndürecektir. De ki: “Rabbim, hidayetle geleni de apaçık bir sapıklık içinde olanı da en iyi bilendir.”



Posted via Blogaway


Hiç yorum yok: