behçet necatigil sözü imiş.
şöyle ki;
''mimarî ;farklı varlık düzeylerinde ortaya çıkan problemleri değerlendirmek, tercihlere dayalı kararları almak ve mümkün seçenekleri ayıklamak suretiyle geliştirilen bir insan ürünü olması hasebiyle estetiğin ve teknolojinin alanında yer almaz. o , ahlâk ve din alanının bir ürünüdür. ''
''ailenin yapısı, çocukların eğitimi,kültürel amaçlar yaşlılara saygı ve mahremiyet şuuru, bir müslüman evinin planimetrik organizasyonuna yansır. ''
der turgut cansever.
montaigne'nin ölüm üzerine denemesindeki insanın mezarlığa bakan bir odada kalmasının huzur verdiğinden, hayatını daha iyi muhakeme altına alıp olumlu düşüncelerle hayattaki başa gelen olumsuz olaylara karşı dirençli ve daha tutarlı davranışlar sergileme gücünün bulunabilmesi için önemli bir düstur olduğundan bahseder.
aynı hassasiyetle; sadettin ökten hocam;
eski istanbul mahallelerinin değerini anlatırken bahsettiği ve eskiden cenaze'nin çarşıdan dolaşarak mezarlığa getirilmesinin toplumda insanların birbirlerine kötü günde destek verip birbirlerinden haberdar olması böylece sokak ve mahalle kavramlarının önem kazanmasını anlatırken aynı zamanda insanlarında her gün önlerinden geçen cenaze töreni ile kendilerine hayatlarına çeki düzen verdiğinden bahseder.
düşünmeli...
seçmeli...
yaşamalı...
sunulanla şekleylememeli müslüman...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder