
aşk...
bu iki kelime arasında dışardan da görülen benzerlik içlerine mi yansımış acaba diye düşünmekteyim. Her ikisi de 3 harfcik ama oldukça yoğun.
Yaratana aşk için; tüm benliğimizi yok edebilmek ve ''hiç'' olup onda ''bir'' olabilmektir denir.
Sen 'sen' değilsindir artık.
bütün acizliğinle O'nda var olmak... evet benliğini yok edebilmek için hiç olabilmek için aciz olman gerek. O kudret karşısında aczini kabul eylemen gerekir denir.
Aşk için acz mi gerekir??
imkansız aşklarda bu yüzden mi büyük aşk olarak görülür?
(aşkın büyüğü küçüğü olur mu orası ayrı_ zira aşk yoğun ve kuvvetli sevgiyi de kapsıyorken başka şeyleri de kapsadığı gibi... daha da büyüğü yahut küçüğü olur mu? bu sevgi ve aşk sözcüklerinin günümüzde hayli birbirine girmesinden sebep olsa gerek! malesef her sevgi aşk zannedilmekte. )
Peki eğer ki varsa ufaktan bir ilgi alaka... acaba insanoğlu kendini aciz hissettirene mi aşık olur? Karşısında biçare hissettirene bir o kadar hayransa mı... çünkü her acz hissiyatı da aşk demek değildir.Öyleyse acz in yanında başka kavramlar daha olmalı aşkın var olabilmesi için... sonsuzluk barındırması, kudret, hayraniyet? acz ve merakla celbetmek midir?
acz kabul edişti. Kaybettiğini kabul, hatanı kabul, evet aciz olmayı kabul ettiğin şeydi aşkın.
Karşısında aciz olmayı kabul ettiklerin kadardı aşkın.
seçimlerindi.
Seni sen yapan şeylerdendi.
Çünkü seçtiklerinle aciz olduklarınıda sen belirledin.
aşk içün hayran olunan şey de aslında ne aşıkların kendisi ne de görüyormuş gibi aşk deyu dilimizden bitiremediğimiz soyut kavramdı aslında.
karşılıklı aczaniyetle var olunan dişlilerin birbirine kenetlenirkenki harmonisiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder