Kılıcımı bir hırs uğruna mı savuruyorum yoksa Hak için mi?
İçinizde tereddüte düştünüz mü hiç? savunduğunuz şeyi artık savunacak gücünüzün olmadığını farkettiniz mi? korktunuz mu içesine kendinizden, olur a... olur a... ya o tereddütlerimden birinde nakavt olursam?
Gerçekten istediğim için mi mücadele ediyordum, yoksa yenilmeyi kabullenememden mi sebep?
Sadece iyisi için mi (iyiyi oluşturan kriteri kim koydu? iyiyi ben nereden bilebiliyorum peki? - garip...) onca koşturmacalarım? yoksa kendimden kaçmak mı umarsızca?
Susturmaya çalıştıkça çığlıklarım mı kendime öfkemin sebebi, yoksa konuştuklarım mı?
''Allah insanı iddia ettiği yerden vurur.'' sözüne mutabık vurulduğum yerlerin sızısı mı beni mahsun yapan, yoksa kendimi hala tanıyamamış olmam mı?
evet hatalarıma, zaaflarıma, gardımı kollayamamama mı acaba içimde ki bu kin, yoksa zaaflarımın olduğunu kabullenemeyen benliğime mi?
....
halsizim ve dahi çok yorgun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder